Hayatta en önemli bulduğum iki soru şöyle:
‘Hayatımızın içine ne koyacağız?’
‘Başkaları hayatlarının içine neler koyacaklar?’
Bu iki soru, yazmadan önce de yazdıktan sonra da beni rahatsız etti. Önemli oldukları ölçüde basit bu iki soruyu neden buraya yazdığımı sorguladım.
Sanırım, şu nedenlerle:
‘Hayatımızın içine ne koyacağız?’ sorusu çok önemli olmasına rağmen, tam karşılığı olan cevabı bulmak çok ama çok zor olduğundan kendimize bu netlikte hemen hiç sormuyoruz, sorduğumuzda somut cevaplar da vermiyoruz.. Belki hayatımızın ilk dönemlerinde bu soruyu cevaplayacak donanımımız yok, ortalarda düşünecek halimiz yok, son dönemlerinde cevabını aramanın anlamı yok.
Aslında belki de, somut olmak kaydı ile ne cevap verirsek verelim, hayal kırıklığından kaçış yok. (Deneyin ve görün )
‘Başkaları hayatlarının içine neler koyacaklar?’ sorusunu ise günlük hayatımızdan siyasete bin yıllardır her an soruyor olduğumuz halde, bu kadar sık sorduğumuzun farkında değiliz. Cevaba kişisel etkimizin ne kadar az olduğunun farkındayız ama toplam etkimizin hayatı neredeyse tek başına döndürdüğünün farkında değiliz.