… tenlerin, ruhların birleşmesine aracılık etmesidir.
… hakkımız olmayanı isteyebilmek, hak edilmeyeni verebilmektir.
… ‘o’nu, gözümüzdeki değerinden bir şey eksiltmeden hoş görebilmektir.
… kırgınlıklarda, haklı olmaya değil, ‘o’nun incinmesine odaklanmaktır.
… mutlu olunmadığı zamanlarda, mutsuz mutsuzluklar değil, mutlu mutsuzluklar yaşamaktır.
… yüreğimizin sevebilme sınırlarını kendimizin tayin edemeyeceğini algılamaktır.
… açık denizlere açılırken limanımızı da yanımızda götürebilmektir.
Iste budur:
“… hakkımız olmayanı isteyebilmek, hak edilmeyeni verebilmektir.”
Bir ekleme de ben yapacagim musadenizle, Yunan filozof Empedocles’in dedigi uzere sevgi (o ask demis gerci ama neyse; adam gocmus gitmis zaten bizi elestirecek durumda degil) dogadaki elementleri birlestiren yapici guctur. Elementler sevgi sayesinde bir araya gelip yeni maddeler olustururlar. Sevgi bu anlamda yapici, nefret ise yikici ve ayristirici guctur.