Fikir kutusuna bu notu ben attım, ben yadırgadım . İsim verilen özel günlerle aram pek iyi değildir. Sonra gel sen – kimse duymayacak ve gerçekleşmeyecekse bile – yeni bir özel ‘gün’ün isim babası olmaya talip ol
Bazen biriken duygular bizi nesnel bakışımızdan da, çıkarlarımızdan da koparıyor. Bu nedenle benzer özlemler içinde olduğumuz, benzer hayatlar düşlediğimiz insanlardan farklı yönlere savrulabiliyoruz. Böyle durumlarda bir durup düşünmeye ihtiyacımız var. Ne istiyoruz, nasıl bir hayat istiyoruz, nasıl bir toplum istiyoruz, nasıl bir ilişki istiyoruz; duygularımızla nesnel bakışımızın, duygularımızla çıkarlarımızın ve de ortak çıkarlarımızın arasını kapama şansımız var mı? Davranışlarımızı değiştirme, duygularımızı değiştirme, ilişkilerimizi değiştirme, hayatımızı ve ittifaklarımızı gelecekte ne istediğimize göre yeniden şekillendirme şansımız var mı? Bağışlama, hoşgörme, uzlaşma mümkün mü?
Yılda bir gün ‘Dur düşün’ günü olsun. O gün, gazete köşe yazarları köşelerini ya boş bıraksınlar ya da sadece geleceğe yönelik ne istediklerini yazsınlar. Sevgililer birbirlerinden hesap sormasınlar, sadece nasıl bir hayat istediklerini konuşsunlar. Tema sadece ‘gelecek’ olsun.