Biri
Niye Susuyorsun?
Bir süre önce gazetelerde bir haber okudum: 1900′lü yılların başında henüz küçük bir çocukken Kırım’dan İstanbul’a gelen İlhami Bey, Galatasaray Lisesi’nde okuduktan sonra Mısır’a gitmiş, orada çok zengin bir hanımla evlenmiş, daha sonra Fransa’ya yerleşmiş ve doksanlı yaşlarında orada ölmüş. …
Çocuk Şeklim
Hiç beklemediğim anda bir lise arkadaşıma rastladım. Ben araba kullanıyordum, o ise yürüyordu ve beni görmedi. Kendisini liseden beri görmediysem de yüzünün hatlarını derhal tanımıştım. Kafamda, yüzüne çizgiler eklenmiş, saçları beyazlamış, kilo da almış o bir anlık son görüntüsüyle, sınıfta …
Evreni ve Zamanı Kucakladığımda
Simsiyahlıktan, sessizlikten ve yapayalnızlıktan oluşmak huzur veriyor. Işık istediğim, ses istediğim, referans istediğim günler simsiyahlığın, sessizliğin ve yapayalnızlığın dışında olduğum günlerdi. Gene ayrışsam gene isterim.
Zaman binlerce yıl öncesi de olabilir, binlerce yıl sonrası da. Hangi zamanda düşündüğümü bilemiyorum. Belki yaşarken düşünmüştüm.
Bazen
Bazen ağlamasam da gözyaşlarımın tuzunu duyuyorum yanaklarımda.
Bazen, bir çobanın kaval çaldığı sessizliği özlüyorum.
Bazen, arada sırada can sıkmayan bir can sıkıntısı gibi geliyor yaşam.
. . .
Nasıl Bir İnsanın Olunur ve Nasıl Her İnsanın ?
İyi bir dosttu. Arabamızı uzaktan tanıyacak kadar iyi bir dosttu. Sadece bizimle değil, açıkçası herkesle iyi dosttu. Çok sevmişti insanları. Sevgisini kazanmak için insan olmak ve ona biraz ilgi göstermek yetiyordu. Bu kadar koşulsuz sevgi insanın içersinde bir yere dokunuyordu. …
Kim Olmadığımız
Yurtdışında trene binecektim ve zamanım bir hayli dardı. Hangi perona gideceğimi epey araştırdıktan sonra buldum ve işaretleri izleyerek telaşla o perona ait merdivenlerden indim. Ancak peron girişindeki ekranda başka bir yer adı yazıyordu. Tereddütte kaldım ve o sırada küçük ofisinde …
BULUŞMA
Neredeyse çocukken veda etmiştim ona. Bir daha görüşemeyeceğimizi, hiç değilse aynı insanlar olarak görüşemeyeceğimizi, bir fotoğraf olarak belki ama bir film olarak görüşemeyeceğimizi çok iyi bilerek, veda ettiğimiz anda adeta öldüğünü düşünmüştüm. Yılbaşlarında kart atıyordum dua eder gibi ruhuna. Sonra …
Dönem Dönem…
Bazen insan bir şeyden korkar korkar ve öyle bir nokta gelir ki korkunun verdiği rahatsızlık, korktuğu şeyle yüzleşmenin vereceğini düşündüğü rahatsızlığı aşar. Bazen insan tekdüzelikten sıkılır sıkılır ve öyle bir nokta gelir ki can sıkıntısının verdiği rahatsızlık, kendini güvende hissetmemenin …
Gelecekteki Geçmiş
Viyana’nın sadece yayalara ait Kartner caddesinde eşimle birlikte yürürken birden ‘arp’in su akışına benzer sesiyle karşılaşmıştık. Viyana gibi müzikle iç içe bir kentte bile şaşırtıcı idi cadde üzerinde “arp” sesi… Çok kısa boylu, saçı döküldüğü için taktığını hissettiğim fötr şapkası, …
SUSMAK DA YÖNLENDİRMEKTİR
Bir ormanın içindeki toprak yolda ilerliyorum, çevrede gördüğüm insanlar gitgide azalıyor. İçimde hafif bir ürperti olmuyor değil ama hava o kadar güzel ki, yola devam ediyorum. Bir kıvrımdan sonra ileride yolun ikiye ayrıldığını görüyor ve hangi yolu seçmem gerektiğini düşünüyorum. …