Bölük Pörçük

İnsanoğlunu, bugünkü karakterine şekilleyen belki de en önemli özelliğin, hemcinslerine karşı, özellikle de kuvvetliye karşı ittifak yapabilme becerisi olduğunu düşünüyorum. Hayvanlar aleminde de ittifak var ama benim görebildiğim ya dışarıdan gelecek tehlikelere karşı dayanışma için ya da başka türlere karşı …

Sitede, ‘Ne Anladım Ben Bu Hayattan?’ başlıklı bir bölüm var. Dikkatli okuyucular, bu başlığın iki ayrı yöne çekilebilecek anlamı ile, bir taraftan hayattan çıkarımlarımı yazdığımı, bir taraftan da yazdıklarımın pek bir kıymet-i harbiyyesi olmadığını düşündüğümü espri ile dile getirmek istediğimi …

Hayatta en önemli bulduğum iki soru şöyle: ‘Hayatımızın içine  ne koyacağız?’ ‘Başkaları hayatlarının içine neler koyacaklar?’ Bu iki soru, yazmadan önce de yazdıktan sonra da beni rahatsız etti. Önemli oldukları ölçüde basit bu iki soruyu neden buraya yazdığımı sorguladım. Sanırım, …

Özgürlüğümüzü en fazla ne kısıtlıyor diye düşündüğümde… Bizim toplumumuz için benim bulduğum yanıt: Duygusal yaptırımlar… Davranışlarımıza, tepkilerimize, karakterimize sinmiş duygusal yaptırım uygulamak. O kadar yaygın ki, anlatmaya bile gerek yok ama gene de açıklayayım: ‘İstediğimi yapmazsan karşılığını duygusal tatsızlık olarak …

‘Sessizliğin sesi’ hoş bir tamlama. Çelişkisiyle insanı düşündürüyor. Gene de bugün bir kitap yazıp adını ‘Sessizliğin Sesi’ koysam çok kimseye çok sıradan gelirdi. Bu söz, önceden duymadan akla gelişi çok belirgin bir yaratıcılık yeteneği gerektirmekle birlikte çok uzun süreden beri …

Bir başka insana fiziksel zarar verme tanımında anlaşmak nispeten kolaydır. Ancak manevi zarar verme tanımında anlaşmak zordur. İnsanlar ve topluluklar, manevi zarar gördükleri alanları (‘hassas’ oldukları alanları) kendileri geniş geniş ve öznel tanımlayarak başkalarının özgürlüğünü kısıtlayabilirler. Bu nedenle ‘özgürlük’, olabildiğince …

Hayatın farklı alanlarındaki benzerlikleri çarpıcı bulurum. Borsada bir hisse senedi hak ettiğinden fazla değer kazanmaya devam ettiğinde bir süre kimse tepki vermez. Ancak tepki verilmeye başlayınca da hissenin değeri bir süre sonra hak ettiğinin de altına düşer, yatırımcıların ilgi alanından …

. . .

Hüzün, zamana hükmedebilseydik bile eksik kalacak ‘şey’in duygusudur !

Hayata karşı dört ayrı yaklaşım sergiliyor farklı yapıdaki, farklı zamandaki, farklı kültürdeki insanlar: – Hayata ‘Ödev’ öncelikli yaklaşanlar: Topluma karşı, büyüklerine karşı, Tanrı’ya karşı, çocuklarına karşı, otoriteye karşı… – Hayata ‘Uyum’ öncelikli yaklaşanlar: Toplumla, doğayla, evrenle, belki hepsinden önemlisi kendisiyle… …

Bugün sahip olduğumuz her şey, hayal etmesi çok zor bir insanlık etkileşim ve birikiminin sonucu.

Duyguların, insanlığın başından bugüne aynı kaldığını düşünmek bile – sanırım – yanılgı.

Aşk gibi çok tanıdık bir duygunun bile bin yıllar içinde dönüşüm geçirdiğini düşünüyorum.