Biri

NORVEÇ

Gezi notlarında sadece kişisel tecrübeleri aktarmaya çalışacağız. Doğal olarak bu bölümde daha düşük bütçeli seyahatler kadar nispeten yüksek bütçeli seyahatler de olacaktır, çünkü kişisel tecrübelerden söz ediyoruz.

Datça konusunda kendi kişisel tecrübelerime dayanan notlardan sonra şimdi de Nazlı ve Haluk Şardağ Norveç seyahatlerini anlatıyor. Son derece anlaşılır yazmışlar, kendilerine çok teşekkür ediyorum:

Şardağ Ailesinin Norveç Gezisi:

Norveç gezisini planlamak, ülke hakkında pratik bilgiler edinmek, aşağıdaki ve başka linklere ulaşmak için çok faydalı bir adres http://www.visitnorway.com/en . Biz seyahati planlamaya buradan başladık.

Oslo:

Oslo da kaldığımız otel : Radisson Blu Lysaker (http://www.radissonblu.com/parkhotel-lysaker)
Lysaker diye Oslo’nun banliyösünde Oslo fjordunun kenarında orman içinde çok güzel bir otel. Şehir merkezine otobüs ile 10 – 15 dakika mesafede.
Odaları hem rahat hem de tasarımı çok güzel. Kesinlikle tavsiye edilir.
Otelden bisiklet kiralayıp deniz kenarındaki bisiklet yolunda yapılacak gezinti çok keyifli. Bisiklet ücretsiz (check out ederken ücretsiz olduğunu anladık) ancak sadece iki bisiklet var ve biz kiraladığımız sırada bir tanesinin lastiği patlaktı. Nöbetleşe binmek zorunda kaldık.
Kahvaltısı güzel ama diğer yemekler için tavsiye edilmez.

Osloda yapılacak şeyler için iyi bir rehber : http://www.visitoslo.com/en/

Vigelandsparken : Vigeland adlı heykeltıraşın eserlerinin sergilendiği müze – park. Giriş ücretsiz. Görülmeye değer.
Norsk Folkemuseum : Norveçlilerin tarih boyunca yaşam şekillerinin canlandırıldığı bir açık hava müzesi. Oslo Pass ile giriş ücretsiz. Mutlaka görülmesi ve geniş zaman ayrılması gerekiyor.
Vikingsskipshuset : Viking gemilerinin sergilendiği bir müze. Oslo Pass ile giriş ücretsiz. Viking tarihini öğrenmek bakımından ilginç.
Norsk Folkemuseum ve Vikingsskipshuset müzeleri yarımada üzerinde. Bu müzelere Akerbbrygge Whartf dan motora binerek gidip otobüs ile otele döndük. Cok keyifliydi.
Opera ve Bale Binası : Konumu ve mimarisi açısından ilginç bir bina. Çatısına binanın dışından yürüyerek çıkabiliyorsun ve manzarası çok güzel. İçersi de cok güzel.
Nobel Peace Center : Nobel Barış ödüllerinin verildiği bina . Biz içine girmedik ama bulunduğu bölge tam şehir merkezinde ve denizin kenarında. Dolaşmak için çok güzel.
Tusenfryd Amusement Park : Selim(oğulları) için gittik ama hepimiz eğlendim. Oslo Pass ile giriş indirimli.
Karl Johan Gate : Şehrin merkezinde ana alışveriş caddesi. Ne kadar alışveriş yapmak isteyeceğinize bağlı ama bir kez dolaşmaya ve bir kafede oturmaya değer.
Akerbrygge Wharf : Nobel Peace Center’in biraz ilerisinde Restoran, bar, trendy mağazalar vs. bulunan bir alan. Dolaşmak, yemek yemek veya bir şeyler içmek için mutlaka gidilmeli.

Biz 72 saatlik Oslo Pass ‘i bu siteden aldık. Bedava ulaşım, birçok müzeye bedava giriş gibi avantajlar sağlıyor.

Bizim gittiğimiz yerler :

Restoranlar :

Biz 3 gece yemek yedik. İlk gece otelde yedik, dediğim gibi tavsiye edilmez.
Bir gece Akerbrygge’de Tante Olivia isimli bir pizzacıda yedik. Fena değildi ama bir özelliği yoktu.
Son gece Ruffino diye bir İtalyan lokantasında yedik. Sahibi İtalyan olan otantik bir lokanta. Yemekler çok güzel. Kesinlikle tavsiye edilir. 4 kişi 1175 Kron ( yaklaşık 300 TL) hesap ödedik.
Akerbrygge’de bizim gitmediğimiz ama dışarıdan çok güzel görünen bir balık lokantası (Lofoten ) ve adını hatırlayamadığım bir Norveç lokantası vardı. Benim aklım kaldı.

Ayrıca 2 Michelin yıldızlı Bagatelle isimli bir lokanta olduğunu bir guide da okumuştum. Ama biz cesaret edemedik.
Oslo – Bergen Tren Yolculuğu

Avrupanın en yüksek demiryolu hattı. Deniz seviyesinden başlıyor. Yanlış hatırlamıyorsam 1200 – 1300 m yüksekliğe çıkıyor ve tekrar deniz seviyesine iniyor. Yüksek irtifalarda Ağustos ayında kar gördük.

Trenler konfor açısından değil ama hız açısından Türkiye’den farksız. Ankara – İstanbul kadar bir mesafe 7,5 saat sürüyor. Çünkü tren sık sık duruyor ve tek hat olduğu için zaman zaman durup, karşıdan gelen treni bekliyor.

Yol boyunca manzara çok güzel, bu nedenle sıkıcı bir yolculuk değil. Pek çok Norveçli aradaki istasyonlarda bisikletleri ile binip bir iki istasyon sonra iniyor. Zamanı ve enerjisi olanlar için böyle bir bisiklet turu da tavsiye edilir.

Yolda Mrydal istasyonunda inerek Flam Railway (dünyanın en dik normal tren hattı) ile Flam kasabasına gidilip geri dönülebilir ve yola devam edilebilir.. Biz yapmadık ama manzaranın muhteşem olduğunu okudum. Tren saatlerini uydurmak sanırım mümkün. Veya Bergen’den günlük bir tur alınarak Sognefjord (Norveç’in en uzun fjordu) turu ile birleştirilebilir. Tur için bilgi http://www.fjord-tours.com/flam-railway/ adresinde bulunabilir.

Bergen

Kaldığımız otel : InCity Hotel and Apartments (booking.com üzerinden rezervasyon yaptırdığımız için internet adresini bilmiyorum ama www.booking.com adresinden ulaşılabilir.)

Adından da anlaşıldığı gibi stüdyo dairelerden oluşan bir otel. Biz 2 yatak odalı ‘family apartment’da kaldık. Gayet büyük bir salon, saçma derecede büyük bir yemek masasının yer aldığı kocaman bir yemek odası, ama buna mukabil 2 kişinin birlikte hareket edemeyeceği kadar dar 2 yatak odasından oluşuyordu.

Temiz ve dar yatak odaları dışında rahat bir otel ve şehrin tam merkezinde. Bergen’de toplu taşımacılık Oslo kadar iyi olmadığı için bu önemli bir faktör.

Eğer daha fazla para harcamak göze alınırsa Radisson SAS Royal Hotel sanırım daha iyi bir seçim olur. (Hem manzarası hem de mimarisi açısından). Bu arada sakın yine Bergen’deki Radisson SAS Hotel Norge ile karıştırılmasın. Orası tam Sovyet tarzı mimariye sahip bir otel. Norveç’e hiç yakışmıyor.
Bizim gittiğimiz yerler:
Bryggen : Hanseatic tacirler tarafından kurulmuş, Bergen’in en eski bölgesi. Unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Tüm yapılar tamamen ahşap. Burada da restoranlar, kafeler ve çeşitli dükkanlar var. Gezinmek, alışveriş yapmak, yemek yemek veya bir şeyler içmek için gidilmesi mutlaka önerilir. Özellikle daracık ara sokaklara girerseniz çok güzel yerler keşfedebilirsiniz.
Floibanen Funicular : Finiküler ile çıkacağınız tepeden (Mount Floyen) tüm şehri ve çevreleyen fjordları seyredebilirsiniz. Manzara gerçekten çok güzel. Oradan şehre ormanın içinden yürüyerek inmeniz önerilir. Yarım saat kadar sürüyor ve çok keyifli bir yürüyüş. İsterseniz işaretli dağ yollarında daha uzun yürüyüşler de yapılabilir.
Fishmarket : Her türlü deniz ürünün satıldığı balık pazarındaki kiosklardan alacağınız yemek ile yine oradaki uzun tahta masalara oturup öğlen yemeğinizi yemeniz önerilir. Bira da satılıyor.
Akvaryum : Kendisi fazla enteresan değil ama Bergen’in kurulu olduğu yarım adanın tam ucundaki bir parkın içinde yer alıyor. Parkta yürüyüş yapmak çok keyifli. Şehir merkezinden otobüs de var ama çok sık değil, 20 – 25 dakikalık bir yürüyüş ile gitmeniz hem daha hızlı olacaktır hem de şehri daha iyi görmenizi sağlayacaktır.

Bizim gidemediğimiz yer:
Gamle Bergen : Oslo’daki folk müzesinin bir benzeri olduğunu tahmin ettiğim müze, şehrin dışında. Otobüs ile gitmek isterseniz otobüsün çok seyrek olduğunu dikkate alarak, otobüs saatlerine göre plan yapmanız gerekir. Biz son gün gemiye binmeden önce araba kiraladık ve araba ile gitmeyi denedik ama yanlış bir yola sapıp kendimizi tekrar şehir merkezinde bulduk ve gidemedik.

Restoranlar:
Bergende şehir merkezinde Dickens isimli bir Norveç restoranında yemek yedik. Bahse değmez.
Baktığım bir iki guide da Bryggen de Enhjorningen isimli bir deniz ürünleri lokantası öneriliyordu. Güzele benziyordu ama gitmedik.

Bergen – Alesund Gemi Yolculuğu

Bergen’den Hurtigruten cruise liner ile Alesund’a gittik. www.hurtigruten.com adresinden her türlü bilgiye ulaşılabilir. Bu gemilerle Bergen’den Kirkenes’e (Finlandiya sınırı) kadar Norveç kıyıları boyunca gidilebiliyor. Bizim yaptığımız gibi port to port olarak da gidilebiliyor. Biz akşam saat 8 de gemiye bindik. Ertesi sabah saat 9 da Alesund’a vardık. Gemiden inmeden Geiranger fjorduna devam ettik. Bu fiyord Norveç’in en güzel fiyordlarından bir tanesi. Unesco Dünya Mirası korumasında. Gemi fiyordun sonunda Geiranger kasabasına uğruyor ve tekrar akşam 6 da Alesund’a dönüyor. Yol boyunca nefis doğal güzellikler içinde yol alıyorsun. Bu arada gemimiz cok lüks değildi ama her türlü konfora sahipti. Yemekler gerçekten çok lezzetliydi. Biz Alesund’a ikinci uğrayışında indik. Gemi oradan kuzeye yoluna devam etti. Bu fyord gezisi kesinlikle tavsiye edilir. Gemide daha uzun süre kalmak isterseniz Hurtigruten’in sitesinde yol boyunca alınabilecek değişik turlar var incelemeniz çok yararlı olur. Alesund’a indiğimiz saatte araba kiralama ofisi kapanmış olacağı için Bergen’de araba kiraladık ve arabayı da gemi ile naklettik.

Alesund

Allesund’un 20 km. kadar dışında Sunde Fyord Hotel ‘de (www.sundefjordhotel.no) kaldık. Otel Allesund’dan Bergen’e giden yol üzerindeki feribot iskelesinin hemen yanında Sunde fiyordunun kenarında yer alıyor. Geiranger fiyorduna gemi ile giderken bu otelden geçtiğimizi fark ettik. Otel orta yaşlı bir karı koca tarafından işletilmekte. Odaları cok rahat, manzara çok güzel, otel sahibi kadın her soruya uzun uzun çok detaylı cevap veriyor.

Alesund şehri 1900 lerin başında tamamen yanmış daha sonra art nouveau tarzında yeniden inşa edilmiş. Bizim şansımıza sürekli yağmur yağıyordu ama güneşli bir havada çok güzel olacağına inanıyorum. Tam doğanın içindesin. Hava yağmurlu olduğundan fazla gezemedik. Ama etrafta yapılabilecek pek çok şey vardı. Otelden bunlarla ilgili bilgiler alınabilir.

Restoranlar:

Lyspunktet cafe: Uçakta tanıştığımız kızın tavsiyesi. Kahve ve kekleri çok güzel.
Sjobua Fiskerestaurant (www.sjoebuo.no) : Otel sahibinin tavsiyesi ile gittik. Özel günleri kutlamaya gittikleri restoranmıs. Balık lokantası. Fiyatlar pahalı ama çok güzel.

Alesund – Oslo Araba Yolculuğu

Bu yolu fiyordların arasından giderek de yapabilirsiniz. Biz en kısa olanını seçtik. Kısmen fiyordların arasından daha sonra da Oppland denen Norveç Alplerinden geçerek Oslo’ya vardık. Nefis yerlerden geçtik. Lillehammer’e yaklaşıken Stavkirke denilen ahşap kiliselerden bir tanesini (Ringebu) ziyaret ettik. 1200 li yıllarda yapılmış bu kiliselerin özelliği hiç çivi çakılmadan geçmeli ahşaptan yapılmış olmaları.
Yol üstünde bir lezzet durağı bulamadık. Gördüğümüz tesislerin çoğu kayak tesisleri ve yazın kapalı idiler.

Oslo Havaalanı

Sabah uçağımız çok erken olduğu için havaalanında Thon Hotel Gardemoen de kaldık. Havaalanın yakın ama tam havaalanında değil. Havaalanına gidiş için otobüs var ama ücretli. Havaalanındaki Radisson SAS da kalmak daha avantajlı gözüküyor.

Teşekkür :

Bu seyahatin planlamasına bilgi desteği ile katkıda bulunan arkadaşımız Gunn Yıldız’a teşekkür ederiz.



Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

  • 'Ne Anladım Ben Bu Hayattan' en son
    05.03.2012
    tarihinde güncellenmiştir.
  • Gün gün yazılar

    Mayıs 2024
    Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
    « Mar    
     12345
    6789101112
    13141516171819
    20212223242526
    2728293031