Diyaloglar
Diyaloglar (100)
- Küçük şeylerden mutlu olurum ben. – Öyleyse, küçük şeylerden de mutsuz olursun..
Diyaloglar (99)
- “Yoğurdun beyaz olduğundan emin olduğum kadar” diyorsun ama yoğurdun beyaz olduğu doğru mu bakalım? – Beyazın tanımını ben yaptığım için doğru!
Diyaloglar (98)
- Hayal kırıklığına uğramış gözükmüyorsun. – Ben önceden kırmıştım!
Diyaloglar (97)
- Ne yapacağımı bilemediğimden içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor. – Herhangi bir şey yap !
Diyaloglar (96)
- Mutlu olup olmadığını nasıl anlarsın? – O günü ileride nasıl hatırlayacağımı aklımdan geçirerek…
Diyaloglar (95)
- Tartışmalarda insanların bu kadar zıt fikirleri savunabilmeleri beni hayrete düşürüyor. – Her iki tarafın da kendilerinden bu kadar emin olmaları ise beni dehşete düşürüyor.
Diyaloglar (94)
- Biz hatırlayabildiklerimiziz. – Bence değil, biz alışkanlıklarımızız.
Diyaloglar (93)
- Bence de yanlış yapmışsın. – Yanlış yaptığımı onaylaman için değil, teselli etmen için anlatmıştım.
Diyaloglar (92)
- Mutsuz gözüküyorsun? – Daha beteri… Mutluyum ama mutlu oluşumdan suçluluk duyuyorum!
Diyaloglar (91)
- Bilim adamları ‘Büyük patlamadan önce zaman yoktu’ dediğinde ne anlıyorsun? – Ondan öncesinin üzerimizde hiç bir izi olmadığını kastediyor olmalılar.