Yunanistan Üzerinden Araba ile İtalya

Dostumuz Anais Martin, hemen her yıl İstanbul’dan Fransa’ya eşi Bruno ile birlikte araba ile geze geze döner.

Ricamı kırmadı, geçen yıl yaptıkları yolculukta hoşuna giden durakları detaylı yazdı.

Kendisine çok teşekkür ediyorum.

İPSALA’DAN GİRDİKTEN SONRA KAVALA VE YAKININDAKİ THASSOS(TAŞOZ) ADASI

İpsala’dan Yunanistan’a girdiniz.Dosdoğru devam taa Keramoti’ye kadar Keramoti’de
otoyoldan çıkın zaten Ferry işaretini de göreceksiniz.Kavala içine
girilmiyor ferry’ye Keramotiden biniliyor Thassos’a geçmek için.Ferry’den
inince sağa doğru devam hemen sola dönen ilk ya da ikinci yolun başında
Panagia tabelası var oraya dönülecek kavşakta yeniden Panagia tabelası var
sağa doğru bu yol deniz kenarından(zaman zaman uzaklaşmış gibi görünse de)
devam ediyor.Yani gideceğiniz yön adanın Panagia tarafı.Beach hoteller de
zaten bu kanatta sıralanmış.Pachis Beach en yakın olanlardan biri Zeytin
ağaçlarının içinde.Sıra sıra bungalov tipi önlerinde minik balkonları olan
banyolu odalar var.Arkada bir otel binası da var ama önerilmez:( Sahipleri
çok sempatik insanlar.Herkes Almanca ve İngilizce konuşuyor.Zaten Yunanistan
da (Almanya’da ilk çalışan toplumlardan biri olmalarının getirdiği bir şey)
insanların büyük çoğunluğu Almanca konuşuyor.Bu beach hotel genellikle turlarla çalıştığı için mutlaka önceden rezervasyon şart.Telefon no.ları (yunanistan kodu) 25930 81260

Ben Golden Sunset hotel’i de çok seviyorum.Sahibi 47 yıl Amerika’da
kalmış bir Thassos’lu.Çok sempatik bir karı-koca.Mösyö Konstantin ve madam
Elly bu arada her iki hotel de bed and breakfast ama her ikisi de akşam
yemeği veriyor.golden sunset telefon:koddan sonra 25930 58322.e-mailleri var
info@golden-sunset-thassos.gr.M

Fiyatlar:Pachis bahçedeki odalar 75 euro(çift kişilik)
Golden Sunset eniz tarafı 75 euro
Dağ tarafı 65 euro
Golden Sunset adanın Skala Rachoni denilen noktasında.Size
Golden Sunset’in web adresini vereyim www.golden-sunset-thassos.gr
Sahibinin tam adı:Konstantinos Siskos.
Thassos’ta günlük tekne turları da var.Biz her yıl niyetlenip bir türlü
gerçekleştiremiyoruz.

Thassos içinden,Limandan hareket:
EROS II Boat Trips
At The Old Harbour,Limenas
Thassos Town
Tel: 2593300515
Trip around the island:Every Wednesday and Sunday
with Barbeque 30.00 Euros
from 09:45 till 17:45

Thassos Centrum’da patlayıncaya kadar yemek yenen nefis resto.lar var ve fiyatlar ÇOK uygun.
Biz Tzaki adlı olanına gittik.Geçen yıl da gitmiş çok sevmiştik.Temiz,herşey
taze,balık uçuk fiyatlı değil vsvsvsvsvs
Neler yedik:Bir şişe beyaz Malamatina(retzina şarabı.Yunan…nefis)Koca bir
çanak Greque salade(süper,beyaz peynir ve zeytin ilavesiyle ve tabii nefis
zeytinyağı soslu)
Beyaz peynir ve zeytin sever misiniz dostlarım? Yanıt ‘evet’ ise Yunanistan
da Greek Salade mutlaka yenmeli derim.Her tarafta var ve standart eşit.
balık ve diğer seçenekler bol ama domuz yiyebilenler için Domuz steak ve Suflakya’yı tatmanızı öneririm.Etin yanında meğer bir ton da patates frite getirirlermiş unutmuşuz ve bir
porsyon da patates tava isteyelim dedik uff.Ah,az daha unutuyordum
Yunanlılar cacığı farklı hazırlarlar.Ben Rum dadımdan öğrenmiştim,yıllar
sonra Yunanistan’da karşıma çıktığında Madame Haritinimizi bir kez daha anıp
ağlamıştım.
İşte Tzaki’de o akşam tüm bunları yedik veeeeeeeeeee sadece 26 Euros hesap
ödedik.
Thassos’ta çok oyalandık değil mi dostlar yeniden yola çıkmanın vakti
geldi…Tekrar ferry ile anakaraya döndüğünüzde isterseniz yönünüzü Kavala
ya çevirir bir-iki gece de orada kalırsınız.Güzel bir şehir.Deniz kenarında
balık resto.larını geçer geçmez liman var.Kocaman ve yaz aylarında otopark
olarak kullanıyorlar.Üç kuruş paraya hem de,üstelik güvenli.A,bu arada
Yunanistan’da hırsızlık oranı son derece düşük.Denize kıyısı olan köylerde
mola verdiğimizde doğal ki arabamız yüklü ama hiç dert etmeden mayolarımızı
giyip doğru denize atıyoruz kendimizi.

SELANİK, HALKİDİKYA YARIMADASUI, KALİTHEA VE KATERİNİ

Kavala’dan çıktınız…Tessaloniki(Selanik) ye doğru yola devam
Dilerseniz Selanik’te duru hatta kalır ve Eski Selanik’te Ata’nın evini
ziyaret edersiniz.Size bir Selanik videosu göndereyi diyorum:))Ben Kavala ve
Selanik’i de çok seviyorum.Selanik bilmem neden bana İstanbul’u,Kavala
ise(Kalenin ve balık restaurantlarının bulunduğu yer)eski Bodrum’u
anımsatıyor.Selanik’ten çıkışta tabii otoyol ve direksyon Atina.Katerini
tabelasını görünce bilin ki doğru yoldasınız.Zaten dümdüz devam ediliyor.Bu
arada otoyollar ve tüneller nefis.Henüz bitmediği için otoyollar
parasız:))Atina sapağına gelince Kastorya,Grevena ve ioanina tönüne devam
ederek Yunanistanın
diğer tarafına geçebilirsiniz.
Kavala Selanik arasında Asprovalta diye bir sapak gözünüze ilişirse hemen
otoyoldan çıkıp bu küçük ve sevimli köye girin çok şirin bir yer.Minik bir
deniz molası vermeye ve iki lokma atıştırmaya değer.Sonra Selanik’e doğru
yola serin serin devam etmek çok keyifli doğrusu.
Selanik’i geçtikten sonra Yunanistan’ın üç dişinden biri olan Halkidiki
tabelasını göreceksiniz.Hiç tereddüt etmeden doğru tabelanın gösterdiği yöne
gidiniz.Kalitea’ya varacaksınız.Cennetten bir köşe(ne demekse:))

Eveet,Halkidiki’ye(Bizim atlaslarda Halkidikya yarımadası diye
belirtilmiştir) hoş geldiniz.Kallithea yönüne yola devam edin.Kallithea
yazılı yol tabelası sıkça karşınıza çıkacak.Size bizim konakladığımız otelin
adresini vs.gönderiyorum.Halkidi yarımadasının ilk dişi derken haritada bir yanından Selanik
körfezine diğer yanından Kassandra körfezine kıyısı olan minik yarımadadan
söz ediyorum.Diğerlerinin adlarını eminim biliyorsunuz.Malum
biri(ortadaki)Sitonia ve üçüncüsü Yunanlıların Vatikan’ı sayılan Athos
dağının bulunduğu Mont Athos.
www.hotel-margarita.de
hotel-margarita@web.de
Appartement-Hotel MARGARITA
Kallithea-Chalkidiki Greece
phone:00 30 23740 22161
Adreslerin sonlarındaki (de) lerden yola çıkarak sanırım otel Almanya ile
bir tür bağlantılı(benim yorumum)Otelde herkes(tüm çalışanlar)Almanca
konuşuyor.İngilizce de konuşuyorlar canııım:))Daha önceki bir mailde söz
etmiştim bu Almanca konusundan değil mi?
Eh,bence Margarita’da birkaç gün kalınır.Biz üç gün kaldık ve doyamadık.
Dönüş:( Selanik yönüne eğer canınız deniz molası isterse yön Katerini
çünkü burası Yunanistan’ın Ege’ye kıyısı olan son noktası.Mola için küçük
bir Yunan köyü bulunabilir.Hepsi birbirine benziyor.İnsanları sıcak ve
sempatik.Bir keresinde Bruno’ya”acaba ayran var mıdır?” diye sorarken
Yunanlı “ne,ne,aryani” demez mi uf bir ayran geldi ‘öksüz doyuran’ mübarek
ve yanında kocaman(yarım ekmek kadar!)bir beyaz peynirli poğaça.Ay,ay,ay
nasıl zevkle yemiştim hala tadı damağımda.
Katerini’den yön Kozani,Arta üzerinden Preveza(yani bizim
Preveze:))

PREVEZE

Preveze’ye gidilir de etraf gezilmez mi? Preveze-İgoumenitsa yolu üzerinde
Nikopolis(Romalılardan kalan küçük bir kale,kaleiçi vs.açık hava müzesi
giriş serbest(nedense bir şeyler yürütmemişler!!olduğu gibi duruyor)Preveze
den Lefkada adasına gidiniz.Denizaltı tüneli ile kolay ve zevkli.Günübirlik
gidilebilir.
Preveze’de deniz kenarı lokanta dolu.Hepsi de sempatik yerler.Biz
bu yıl ‘To Mazoma’da yedik.Fiyat çok çok uygun.Ayvalık’taki ‘papalina’
benzeri küçük balıklar var’Gavros’deniyor.Kızartması nefis.
Preveze İgoumenitsa yolu üzerinde malum; ören yerlerini işaret eden
sarı tabelalardan göreceksiniz.Gezip görmek isteğe bağlı.Biz o yıl içinde
bulunduğumuz ‘ruh durumumuza’ göre!! karar verip üç-beş geziyoruz.Ama Parga
ya mutlaka gidin.Küçük bir açıkhava müzesi gibi…biblo gibi bir yer.Tabii
turist kaynıyor demek çok klasik kaçacak ama “evet,kaynıyor”
Preveze-İgoumenitsa 90 km.yani sabah erken yola çıkıp İgoumenitsa’ya
vakitli varırsanız…
Önce kıyı boyunca sıralanmış olan Ferry firmalarından birinden akşam
bineceğiniz ferry biletlerinizi alırsınız(Herkes mükemmel İngilizce
konuşuyor).Sonra da şehrin ,limanın aksi yönündeki çıkışına doğru devam edip
sağda benzin istasyonunun tam karşısındaki hafif yokuşlu yoldan sola saparak
(yol sizi götürecek) plaja ulaşırsınız.Ağaçların altında istediğiniz bir
yere arabanızı park eder ohhhhh şöyle güzel bir plaj keyfi yaparsınız.Boydan
boya plaj,duş da var.Eh,karnınız acıkmıştır değil mi? İster deniz faslını
kısa tutar İgoumenitsa içinde yersiniz ,ya da akşama kadar plajda kalmak
isterseniz plajın bir ucunda restoran var.Yemek,sandviç,dondurma
vsvsvs Gelelim İgoumenitsa içinde yemek yemeğe…Efendim bizim
beğendiğimiz çok temiz bir resto var.24 saat açık.Bir anne-oğul işletiyor
Lokanta sanki dün açılmış gibi,pırıl pırıl.Sanırım adı ‘Menadron’gibi
birşeydi.Sorun değil hepsi birbiriyle rekabet halinde o nedenle standart
tutturmuşlar da diyebiliriz.Seyahat acentaları da öyle,üstelik Yunanistan
dan ,İgoumenitsa’dan yurda dönmek isteyen ve dil bilmeyen vatandaşlarımız
için kocaman tabelalar var.İguminitsa-Bari Ferry boat seferleri diye
yazıyor:))Sizi gülümsettim mi?Güzel…Yemekler yendi,deniz keyfi tamam eh
artık limana gidip check-in yapmanın vakti geldi.Ferry saatleri için
seçenekler var.Biz bu yıl 19.00 da hareket eden bir tane vardı ona bindik
Fast-ferry’ler de var…Artık canınız hangisini isterse..Bu gece ferrydeyiz.Yarın sabah Bari’de(Brindisi de
olabilir)buluşmak üzere.

İTALYA’YA GEÇİŞ VE TRANİ

Sözümü tutuyor ve sizi Bari limanından kurtarıyorum:))
Haydi bakalım biraz da İtalya…
Bariden otoyola çıktığınızda(daha önce İtalya’ya gittiğinizi
biliyorum ama ayrıntılar tam olsun diye yineliyorum.Bağışlayın lütfen)
köylere giden sapaklar bildiğiniz gibi yerde kocaman oklarla belirtilmiştir
İşte bu oklardan biri var ki her yıl
cazibesine kapılıp bizi gönderdiği yöne gitmeyi alışkanlık haline getirdik
Trani adlı bu deniz kenarı yerleşkesi inanılmaz sevimli küçük bir köy.Tam
bir açıkhava müzesi.Biz tamamen raslantı sonucu bu yeri keşfettik yıllar
önce.Yine böyle bir yolculuk sırasında Bari’den çıktık,yoldayız.Bir yağmur
bastırdı uf,uff inanılmaz.Bardaktan değil kovalar dolusu boşalıyor.Bruno’ya
kalsa yolun kenarına çekecek arabayı ve bekleyecek.HIMMMMMMMMMM!! hemen
kumanda ele alınır ve “yerdeki oku izle”buyurulur.Köye vardığımızda akşam
inmişti.Pizzeriaların bir kısmı kapanmıştı.Çok hoş bir binanın ilk katında
ışık gördüm.Güzel bir demir kapısı vardı…İçerden Frank Sinatra’nın
yumuşacık sesi küçük koyu dolduruyordu.”burada iş var”diye düşündüm.Ah,az
kalsın unutuyordum;o yıl İstanbul’dan oğluma bir gitar satın almıştım.Malum
İtalya…çalınma tehlikesine karşı gitarı omuzumda taşıyordum.Neyse binaya
yaklaştık.Bruno yabanidir öyle hemen burnunu sokamaz.Bir de baktık kapının
üstünde Bed and Breakfast yazıyor.Hemen kapıdan içeri uzandım.Oldukça yaşlı
ama dinç bir adam ve karşısında bir çift(İngiliz) konuşuyorlar.Yaşlı adam
tam bir eski deniz kurdu gibi derken daha sonra tahminim doğru çıktı.Adı
Paolo olan bu tatlı İtalyan’la o akşam hemen kaynaştık.Müthiş bir caz-blues
aşığı ve arşivi inanılmaz.Klasik müziği de çok iyi biliyor eh ben daha ne
isterim.Geç vakte kadar sohbet ettik.”Omuzunda gitar olmasaydı bu saatte
cevap vermezdim”dedi.Ben de gitarın göstermelik ama benim gerçek müzisyen
olduğumu söyledimArkadaşlar adamın nasıl saygıyla ayağa kalkıp beni
yanaklarımdan öptüğünü görmeliydiniz.
“Vakit çok geç oldu.Yatacak yeriniz var mı?”dedi biz “hayır”deyince de
triste ve hoş bir şey oldu:Paolo’nun çok sevdiği karısı ölmüş ve o bir daha
evlerinde kalmamış.Bar-bistro olan yerde yatıyormuş.Bazen de torununda.Bize
döndü:”Müzik ve müzisyenler dünyada denizden sonra en çok sevdiğim şeydir
Kabul ederseniz sizi evimde konuk edeceğim.Merdiven çok ama evim taş bina ve
beğeneceğinizden eminim.”Yani adam bed and breakfast yazmış ama evine
götürmüyor müşterilerini.Aynı binada başka daire var orayı kiralıyor.
Canlarım,bu olayı ne zaman hatırlasam içim aydınlanır ve
Paolo’yu özlediğimi hissederim.Geçen yıl yine Trani’ye gittik ama bistro
kapalıydı.Bu yıl inanmayacaksınız kötü birşey duymamak için Trani’ye
girmedik.Ben istemedim hem de.Yıllar sonra ilk kez.Paoloya bir mektup yazıp
iyi haberlerini alırsam gideceğim Trani’ye.
Paolo Marchese
Bed & breakfast
Vista Porto,Via Statuti Marittimi 18
700059 TRANI
İtalya’da deniz iki paralel giden yol bizim çok sevdiğimiz bir ‘güzergah’(bu
sözcük de nereden çıktı)Foggia’dan Pescara’ya devam ederken bu yıl Termoli
de mola verip denize girdik.Orası da güzel ama Trani gibi değil.Yalnız bu
arada Trani içinden denize girilmediğini hemen söylemeliyim.Plajlar şherin
biraz dışında.

TERMOLİ VE SAN BENEDETTO

Haydi yola devam…Trani’de mola verdikten sonra Foggia’ya oradan
yeniden deniz kıyısına doğru (Trani Foggia arasındaki mesafeyi otoyolla
katettik.Sonra otoyoldan çıkıp denize doğru yönelip Termoli’de bir deniz
molası verdik.Orada fazla zaman geçirmek istemedik çünkü aslında Civitanova
Marche’ye gitmek istiyorduk.Geçen ve evvelki yıl orada ikişer gün kaldık çok
sevmiştik.Otel sahipleri çok sıcak ve tatlı insanlardı.”Haydi oraya gidip
bonjour diyelim diye düşünürken Teramo’ya geldiğimizde ben “denizzzzzzzzzz
diye yeniden tutturmaya başlayınca Bruno aslanlar gibi kükredi:”tamam,o
halde Macerata yok buradan içeri giriyoruz”diyerek aklı sıra beni üzmeye
çalıştı amaaaaaaaaaaa…Inınınııııııın…KarşımızaSan Benedetto del Tronto
çıktı.Adı Fransızca olan oteli de bulunca Bruno beyin yağları eridi:))
Böylece Benedetto’da üç gece kaldık.(Bana kalsa 10 gün de kalırım 10 ay
da:))
Size Civitanova ve Benedetto’daki otellerin adlarını adreslerini de vereyim
Bu arada otelden ayrılırken her seferinde odada bir son kontrol yaparız ya..
bu kez kavalyem atıldı”ben kontrol ettim sen yorulma”dedi ve benim bermuda
otelde dolabın içinde unutuldu!! terkedildi…hıçkırıklarını duyan oda
görevlisi bulup idareye teslim etmiş(tlf ettiğimde kadın sesimi duyduğu an
gülmeye başladı)Yani gelecek yıl yeniden Benedetto’ya gitmek ZORUNDAYIZ.OH
oh,böyle zorunluluklara kim bayılmaz:))
Civitanova Marche Macerata-tel.0733 775609
Via Cavour 17/19

http://www.gattei.it/diana

San Benedetto del Tronto
tel:0735 81678- 0735 84512
www.hotellepalme.info

ANCONA, PARCOGOLAROSSA VE RİMİNİ VE DE SAN MARİNO

İşte böyleee…
Yarın Macerata’yı atlayıp Ancona üzerinden Rimini’ye gidelim mi?
Eh,artık yavaş yavaş yolculuğumuzun sonuna geliyoruz..:((Macerata
dan Ancona’ya vardığınızda bir gecelik mola önerebilirim.Biz henüz bu
önereceğim yeri görmedik ama gelecek yıl gideceğimiz kesin.Burası Ancona’dan
ulaşılması çok kolay bir Parc Naturel www.parcogolarossa.it
A14 no.lu otoyoldan devamla exit at Ancona Nord,freeway SS76
Ancona-Roma exit Genga-Frasassi caves.
Sanırım Google earth’den girilip bakılabilir.(Az sonra ben de bir
bakarım:)) Eğer İtalyan rivierasını yapmak,çizmeden yukarı araba kullanmak
istemezseniz İgoumenitza’dan Ancona’ya ferry var.Yani o zaman Ancona’dan
azıcık geri dönüp Sen Benedetto yapılabilir.Sonra da direkt Rimini.
Bu arada tabii bizim yaptığımız yolculukta minik yerleşim yerlerini
ziyaret edip,kısa molalar vermek olasılığı var.Çok da keyifli.Örneğin Vasta
diye bir yerde durduk.Tabii arkadaşınızın deniz krizi tutmuştu.Oh “kör
istedi bir göz…”bana göre çok sempatik bir yerleşim.Termoli’den önce
Pescara yakınında yanılmıyorsam.(Bazı molaları belleğime güvenip yazıyorum
ama ciddi bir kitap vs için daha ayrıntılı çalışmak gerekir diye düşünüyorum
.? Adriatic kıyısında bizim konakladığımız son şehir Rimini.Her yıl mutlaka
gideriz,otelimizi(onların onarımda olduğu yıl dışında) hiç değiştirmedik
Otel sahibiyle artık arkadaş olduk.Çok tatlı bir kadındır Anna ve kardeşleri
otelin sahipleri.
Hotel Tilmar
Viale Regina Elena,102
I-47900 Rimini
39 0541 383604
info@hoteltilmar.it
www.hoteltilmar.it
Restoran konusuna San Benedetto’dan bu yana pek değinmediğimi
kesin farketmiş olmalısınız.O kadar çok ve cazip yer var ki…Rimini’de
şık(bira da pahalı) bir yemek için Gatto Nero’yu önerebilirim.Restoran ve
Pizzeria.İlla ki pahalı menüden yemek de mecburi değil.Ambiyans çok hoş ve
sıcak.Yılda bir kez gidilince de insan batmıyor:))
www.gattonerorimini.com
Riminiden San Marino’ya gitmenizi önerebilirim(belki de çoktan
gittiniz bu minik cumhuriyete) Gittinizse ekleyebileceğim fazla birşey yok
Küçük,sevimli…Kalesi,şatosu,hediyelik eşya dükkanları ve müzesi ile
gelenleri ağırlıyor bu minik cumhuriyet.
Dostlarım,artık yolculuğun sonuna geldik sayılır.Geriye Frejus
tüneline doğru yol alıp Fransa’ya gitmek kalıyor.

---