Biri

Film Kahramanları Olarak Bizler

Bugünün teknik olanakları ile mümkün müdür bilemiyorum. Belki çoktan yapılmıştır, onu da bilemiyorum ama fikir kutusuna atmadan da edemedim.

Sevdiğimiz filmlerin dijital kopyaları yapılsa ve bu kopyalarda kahramanların yüzleri ‘demonte’ (kesilip çıkarılabilir) şekilde kurgulansa…

Öte yandan da, kendi yüzümüzü üç boyutlu tarayıp bu filmlerdeki kahramanların yüzlerinin yerine yapıştırabilsek…

Matrix filminde havalarda uçan ya da ‘Casablanca’da ‘Tekrar çal Sam” diyen ‘biz’ olarak filmleri seyretsek…

Mümkün olabildiği zaman önemli bir ‘pazar’ yaratabilir gibi düşündüm. Ancak belki teknik olarak böyle bir ‘kesip yapıştırma’ yapılabilecek zaman geldiğinde, film kahramanlarıyla özdeşleşmek anlamını kaybetmiş olur, kim bilir…



Film Kahramanları Olarak Bizler: 2 Yorum

  1. Anais Martin says:

    Işılcığım,
    Sen yarı yarıya benim söyleyeceklerimi söylemişsin.Ah bu evleri verip apartman katlarına tıkılma modası… Evimizin tavan arası da minik bir tiyatro salonu gibiydi.Biz de erkek kardeşimle senin anlattığın şeyleri yapardık.Ancak biraz da cep harçlığı amaçlı olurdu ve mahallenin çocuklarından minik paralar toplardık:))
    Her sinema çıkışı kendimi başroldeki aktrist gibi duyumsamam Kemal’in önerdiği şeyin ucundan kenarından benzeri gibi.Yani senin de dediğin gibi bu tür isteklerin modası ASLA geçmez dostlar.

  2. Işıl Tümerkan says:

    Çocukken, daha doğrusu çocuk-genç kız arası bir yaşlardayken kendi ürettiğimiz bebeklerle oynardık. Erkek kahramanların hepsi kartondan, elle çizilmiş ve kesilmiş rolüne göre kimi yakışıklı kimi şişman çirkin iyi, kötü v.s. kahramanlardı. Kızlar kah yine elle çizili olarak kartondan ama ana kahramanlar mutlaka kendimizin gerçek saç taktığı, her gün değişik güzel makyajlar yaptığı, kendimize göre şık elbiseler dikilmiş plastik bebeklerdi. Dükkandan 10 cm güdük çirkin bebekler olarak satın alınır dikkatli çalışmalar sonucu bugünkü Barbi’lere benzerlerdi, incecik, uzun etekler sayesinde upuzun boylu, süslü, uzun, kısa, kuyruk, topuz ama mutlaka gerçek saçlı. Hem de Barbi bebek daha belki hiç yapılmamıştı ya da biz hiç duymamıştık.
    Ve bu özenle yapılmış bebeklerle çeşitli kitapları ya da filmleri oynardık. Bebekler biz kendimiz değildi ama el ürünümüzdü.
    Leventteki bizim eski evin ve Lemis’in çatı katındaki odasının duvarları dile gelse de anlatsa..
    Yani diyeceğim, bu filmleri oynamanın modası kolay kolay geçmez, 10lu yaşlarda yaptıklarımızı şimdi de hoş bir şey olarak anıyorsak daha en az … yıl dayanır bu proje.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

  • 'Ne Anladım Ben Bu Hayattan' en son
    05.03.2012
    tarihinde güncellenmiştir.
  • Gün gün yazılar

    Nisan 2024
    Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
    « Mar    
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    2930