Biri

Positano ve Amalfi Sahili

Seyahat konusunda kendi tecrübelerimi, kendi gördüklerimi, beni mutlu etmiş olan şeyleri yazıyorum. Bazılarınızın zevkine uygun olmayabilir, bazılarınızın maddi olanaklarına uygun olmayabilir ama böyle durumlarda dahi ilham verebilir ve kafanızda alternatifler oluşturabilir diye umuyorum. Kendini benim zevklerime yakın hissedenler de bir gün bu yöreye giderlerse ellerinde pratik değeri olan bir program olur.

Notlarım kısa kısa şöyle:

- Sabırsızlar bu bölgeye gitmesin. Daracık yollarda bazen uzun trafik sıkışıklığı olabiliyor.

- Dizlerinde sorun olanlar için de zor bir seyahat. Çok fazla iniş çıkış var.

- Manzara hemen her yerde harika. Genelde alışık olduğumuzdan farkı denize ileri doğru değil, aşağı doğru bakılması.

- Positano’da beni etkileyen, hemen bütün otel ve lokantaların sahip ve çalışanlarının yerel halktan olması. Bu nedenle belirgin biçimde kasabalarına sahip çıkıyorlar ve bu da kaliteyi arttırıyor.

- İstanbul’da Napoli’ye her gün uçak var. Ancak Napoli havaalanından Amalfi sahillerinin güzel kasabaları Sorrento, Positano, Amalfi ve Ravello’ya ulaşım kolay değil. Saat 12.30′da Positano’ya internetten önceden ödeme yapılan bir servis var ancak İstanbul – Napoli uçağı gecikirse bu servise yatırılan para da yanıyor. Uçak kalkışında gecikme yoksa son anda İstanbul’dan internet rezervasyonu söz konusu olabilir. Araba kiralamayı da büyük park problemi nedeniyle tavsiye edemiyorum. Tek çözüm, rezervasyon yaptırdığınız otelin taksiden biraz daha ucuza göndereceği araba ile karşılanmak. Havaalanı – Positano arası yaklaşık 1 saat 20 dakika.

- Positano içindeki ulaşımı tarif etmek için bir benzetme yapmak uygun olacak. Gövdesi kısa, kolları çok uzun bir adamın elleriyle bir halata asıldığını varsayalım. Halat, Napoli’den gelip Sorrento, Positano ve Amalfi’ye devam eden ana yolu temsil etsin. Adamın kolları Positano’nun trafiğe açık tek yönlü yolu. Gövde de trafiğe kapalı olup da küçük dükkanların, sanat galerilerinin, incik boncuk satanların kalabalık turist gruplarıyla beraber gezildiği ve sahile inilen bölge. (Adamın ayaklarının altında da deniz var :) )

- Temsili adamımızın her iki kolu boyunca Positano’nun çoğu deniz manzaralı otelleri ve çoğu denize bakan taraçalı lokantaları var. Ayrıca sahilde de beş altı lokanta var.

- Positano’ya gitmeye niyetli birinin özellikle bu anlattığımı iyi anlaması önemli: Yokuş nedeniyle sırtlardaki otel ve lokantalara ulaşım epey bir tırmanma gerektiriyor. Bu nedenle bir belediye otobüsü bu yollarda yaklaşık yarım saatte bir dolaşıyor. Temsili adamımızın başından yola çıkıyor, kollardan birini tırmanarak halata ulaşıyor, ,diğer kola gelene kadar halatta yol alıyor ve diğer koldan yokuş aşağı tekrar başa iniyor. Bu arada gitmek istediğiniz otel veya lokantaya uygun duraklarda da duruyor. Tabii ‘fit’ iseniz yokuş yukarı yürüyebilirsiniz de.

- Temsili adamımızın gövdesinden denize inmek ve tekrar yukarı çıkmak ise sadece bacaklara kuvvet :) O bölgeye kesinlikle araba, otobüs girmiyor.  Sadece bazı taşıyıcı firmalar, forkliftleriyle, deniz yolu ile gelen gidenlerin bavullarını belli bir ücret karşılığında taşıyorlar.

- Ben Positano’da kalıp sahildeki Sorrento ve Amalfi kasabalarını ve yukarıdan denize bakan Ravello’yu gördüm. Bu dört kasabanın ve deniz yolu ile gidilecek Capri adasının görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Sahildeki kasabalar arasında deniz yolu ile ve belediye otobüsleri ile (SİTA) gidip gelmek mümkün. Ancak otobüslerde yer bulunamayabileceğini ve bazen zahmetli bir ayakta yolculuk yapmak zorunda kalınılabileceğini de ekleyeyim. (Tecrübe konuşuyor :) )

- Bence bu yöreye temmuz ve ağustosta gidilmemeli. Ekim ayında bile turist sayısı, yerel imkanları zorluyordu. Sanırım yaz aylarında ne lokantalarda, ne otellerde, ne otobüslerde, ne tur teknelerinde, ne de o daracık yollarda :) kolay yer bulunur.

- Gerek sahil kasabalarını, gerekse Capri’yi gezmenin ana temaları etkileyici manzaralar, dar sokaklarda dükkanlara ve sanat galerilerine girip çıkma, lokantalarda deniz ürünleri, makarna (‘pasta’) ve pizza yemek… Bunun dışında bir şey bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Ekim ayı olduğu için canlı müzik dinleyebileceğimiz – neredeyse – tek bir yer bile yoktu Positano’da. Tek bir gün Le Zagara adlı kafede iyi bir ikilinin müziğini dinleme şansım oldu.

- Bu nedenlerle Positano ve çevresi dört günlük bir yer. Yarım günü havaalanı yakınındaki Pompei’ye, yarım günü ve bütün akşamları/geceleri Positano’ya, bir günü Amalfi ve biraz yukarısındaki Ravello’ya, bir günü Sorento’ya, bir günü Capri’ye ayırmak uygun olur.

- Capri’ye farklı farklı turlar var. Bence hızlı ve büyük bir tekne ile Positano’dan yarım saatte Capri’ye gitmek ve orada teleferikle merkeze çıkarak hem adayı gezmek (Augusto bahçesinden denize ve ufuklara bakmak, sokak aralarında gezinmek) hem de ada çevresinde küçük teknelerle koy ve mağaraları keşfetmek uygun olur. Biz rüzgar nedeniyle ada çevresinde gezemedik. Ayrıca otobüsle Anacapri denilen kasabaya gidilirse, oradan başlayan ve 12 dakika süren telesiyej (tekli iskemleler) yolculuğunun sonunda nefes kesici manzaralar sunduğunu da gidenlerden duydum. Rüzgar nedeniyle biz adanın en tepesine bu yolculuğu da yapamadık.

- Amalfi’den tepelerdeki Ravello’ya otobüsle şanslıysanız on dakikada, trafik sıkışıklığı varsa yarım saatte gidebilirsiniz. Villa Rufollo’nun bahçesinden beni hayatta en fazla etkileyen manzaralardan biri görülüyor: Dev bir fıstık çamı, eski bir manastırın damı, kıyılar ve göz alabildiğine deniz. Sadece bu manzara için Ravello’ya tekrar gitmek isterim.

- Biz Positano’da Royal Prisco’da kaldık. Bazı eksilerine rağmen özellikle tırmanma gerektirmeyen lokasyonu, temizliği, odalarının ferahlığı ve sahiplerinin yardımseverliği nedeniyle memnun kaldık. Müşkülpesentler epey bir kusur bulabilirler ama biz tekrar bu bölgeye gidersek gene bu otelde kalırız diye düşünüyoruz. Bu otel pahalı gelirse Casa Celesta adlı pansiyondan daha önce kalan arkadaşların memnun kaldığını biliyorum. Açıkçası Positano’daki otel seçiminde yanılma şansı pek yok gibi geldi bana. Sadece bazı oteller için çok fazla tırmanma veya otobüsü bekleme gerekebileceğini tekrarlayayım.

- Hemen bütün lokantalarda balık ve diğer deniz ürünleri iyi. Bizim favori lokantamız İl Fornillo oldu. Çok iyi Pizza için Il Fornillo başta, Covo de Seraceni ve Seraceno D’oro’yu tavsiye ederim. Ayrıca Bruno, Mediterranean ve Da V’incenzo oldukça iyi lokantalar. Sahildeki biraz daha pahalı lokantalar ise – yerel çalışanların tüm itirazlarına rağmen – bence kalite olarak biraz daha gerideler.

- Positano’da heyecanla beklediğimiz ‘çok kaliteli İtalyan dondurması’ kötü olmasa da, yeterince kaliteli değildi. Çevreyi geziyorsanız dondurmayı Sorento, Capri ve Amalfi’de yemenizi öneririm.

- Yerel halktan iki tavsiye: Amalfi’de L’abside lokantası ve Sorento’da ana yolun sonundaki La Fenice lokantası.

- Bizim yapamadığımız üç aktivite: 1) Napoli’yi görmek 2) Sorento’dan çok erken kalkan feribotla Ischia adasına gitmek 3)Pompei’ye gitmişken, Vezüv’e de çıkarak krater turu atmak. Vezüv gezisini iki saate yakın rehberli yürüyüş gerektirdiği için yapamadık. 1930 – 1940 yılları arasında babam Vezüv henüz aktifken (lav püskürtürken) kraterin içine ayakları yanarak girme cesareti gösterdiği için bu geziyi yapmak isterdim ama bel sorunum izin vermedi. Umarım bir gün yapabilirim. Babamın krater alev püskürtürken kendi kendini tripodla çektiği fotoğrafı ilk fırsatta bu yazının sonuna ekleyeceğim. Vezüv 1944′ten beri suskun ve babamın bu  fotoğrafı çektiği yer 1940′ların başında yerle bir ! (Not: Bu eski fotoğraf henüz eklenmiş değil)



Positano ve Amalfi Sahili: 6 Yorum

  1. IŞIL TÜMERKAN says:

    Neredeyse 10 yıl sonra aynı geziyi tekrar yapar gibi oldum. Şu pandemi günlerinde ilaç gibi geldi. Rüya gibi Amalfi Sahiline bundan sonra belki tekrar gitmeyiz ama küçücük Positano en sevdiğim yerlerden biri olmuştu, kalbimde kocaman bir yeri olduğu kesin.

  2. elicag says:

    Merhaba,

    Ekim ayında havanın sıcaklığı hakkında bilgi verebilir misiniz, denize girilebiliyor muydu?

    Teşekkürler.

  3. songün berber says:

    Merhaba,
    Bence herkezin mutlaka gidip görmesi gereken bir yer ve muhteşem sahiller ben yüm amalfi sahinin dolaştım eee tabi oraya kadar gitmişken Capri ye gitmemek olmazdı.? ve gittimde güzel ötesi herşey çok gzüzel ve çok keyifliydi.
    Anlatılacak şeylere sayfalar yetmez o yüzden gidilmeli diyorum
    songün berber

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

  • 'Ne Anladım Ben Bu Hayattan' en son
    05.03.2012
    tarihinde güncellenmiştir.
  • Gün gün yazılar

    Mayıs 2024
    Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
    « Mar    
     12345
    6789101112
    13141516171819
    20212223242526
    2728293031