Yazmak;
…düşüncenin gölgesini yakalamak gibi bir şey…
Yazmak;
…yankıyı duymak için uçuruma bağırmak
Yazmak denize şişe içinde mesaj bırakmak
Yazmak kendimizi ufalayıp başkalarının önüne atmak
Yazmak benzersiz olduğumuzu umarken benzerlerimize uzanmak
Yazmak anlaşılmayı umarken anlayamayacaklara seslenmek
Yazmak bir başka beyni dansa kaldırmak
Yazmak terazide ölümün karşısındaki ‘kefe’ye bastırmak
Yazmak göz göze geldiğimiz bir şeyle özdeşleştirilmeye katlanmak
Yazmak olabildiğince kısık sesle alabildiğine haykırmak
Yazmak piyano tuşlarında içimizdeki melodiyi aramak
Yazmak beynimizi başka beyinlerle rezonansa sokmak
Yazmak kendi düşüncelerimizi kendimize sorgulatmak
Yazmak bir balığın denize karışan gözyaşları…
Yazmak;
Guguklu saatin saat başlarını vurması…