‘Doğru nedir?’ sorusu ile ilgili aklımdan geçenler:
- Bu soruya cevap aradığımız bir durumla karşılaştığımızda, kafamıza o güne kadar ‘doğru’ olarak yerleştirdiğimiz ‘şey’lerin portföyünden seçerek veririz.
- Karşı karşıya kaldığımız durumla portföy içeriğimiz tam çakışmıyorsa, ilinti kurarak, benzerlik bularak seçim yaparız.
- Böyle bir ‘doğru şeyler’ portföyünü hayatımızı kolaylaştırdığı, toplumla ilişkimizi kuvvetlendirdiği, kendimizi iyi hissettirdiği için oluşturmuşuzdur.
- ‘Doğru şeyler’ portföyü, toplumla olumlu ilişkisi olan ama en çok da toplumu ayakta tutma işlevine sahip insanlarda vardır.
- Toplumla ilişkisi olumsuz, haksızlığa uğradığını düşünen insanlarda portföy çok zayıftır. Ancak diğer insanların portföylerinin toplumu ayakta tutmaya yeterli olduğu durumlarda bu eksiklik aşırı sorun olmaz.
- Bir insanın ait olduğu toplum olarak kimleri tanımladığı kilit sorudur. ‘Doğru’ ancak insanın kendini içinde tanımladığı topluluğu ayakta tutmaya yöneliktir.
- Doğruyu kendine dert edenler için ideal doğru, kendi değerlerimize tıpa tıp sahip insanların oluşturacağı hayali toplumu ayakta tutacak ‘seçimler’dir.
- Herhangi bir toplulukla olumlu ilişkisi olmayan biri, ‘doğru nedir?’ sorusunu sorma ihtiyacını da duymaz. Böylelerinde doğru, doğrudan çıkarlarıdır.
- Toplumu ayakta tutan ağırlıklı çoğunluk ‘Doğru nedir?’ sorusunu sık sık sorduğu için bu sorunun herkes tarafından önemsendiğini zannederiz.
- Doğru işimize yarayandır. Ancak doğrudan işimize yarayanla, içinde bulunduğumuz toplumdan yansıyarak işimize yarayan iç içe geçmiş olduğu için ‘doğru’ya olduğundan daha nesnel bir değer atfederiz.
- Bazıları ‘Doğru nedir’ diye sorma ihtiyacını bile hissetmez, bazıları sorup başkalarını da o doğruya yönlendirmeye çalışır, bazıları da içinde bulunduğu toplum için ‘doğru’nun ne olması gerektiğini sorulsa bilir ama çoğu zaman dikkate almaz.
- En fazla da aidiyetler çakıştığı ya da çeliştiği durumlarda ‘doğru’ya ulaşmak zor olur. Gitgide çok aidiyetli yaşamlara meylettiğimiz için ortak ‘doğru’ya ulaşmak da zorlaşmaktadır.