Bugün sahip olduğumuz her şey, hayal etmesi çok zor bir insanlık etkileşim ve birikiminin sonucu.
Duyguların, insanlığın başından bugüne aynı kaldığını düşünmek bile – sanırım – yanılgı.
Aşk gibi çok tanıdık bir duygunun bile bin yıllar içinde dönüşüm geçirdiğini düşünüyorum.
Karşı cinsten istediği insanlara sahip olamayan insanlar ‘istediğine ulaşamama’ duygusunu nesiller içinde daha katlanılabilir, daha hoş bir duyguya çevirmişler.
Bu ‘içinde umudu da barındıran çaresizlikten yola çıkarak yaşaması daha hoş bir duyguya dönüştürdüğümüz’ duyguya bir süredir ‘aşk’ diyoruz