Biri

Yazmak;

…düşüncenin gölgesini yakalamak gibi bir şey…

. . .

Gökyüzündeki yıldızlardan biri diğerlerinden biraz daha parlaktı sanki. Hem alevini yayarak parlaklığını arttırmaya çabalıyor, hem de yanındaki yıldızlar onu farklı gördükçe ateşini daha da canlandırıyorlardı. Sonunda öyle alevlendi ki, kuyruklu yıldız oldu. Bir dağın eteklerinde yemyeşil otlar vardı, otların üzerinde …

Sonradan bir besteci olarak Türkiye’de hemen herkesin tanıdığı Melih’le üniversitede sınıf arkadaşıydık. İçindeki müziğe çağıran sesle, mesleğinin getireceği risksiz yaşam arasında sıkışıp kalmıştı ki, harika bir bestesinin televizyonlardan duyulmasıyla, yeteneğinin ve şansının eli onu içindeki ses yönünde kopardı aldı. Eurovision …

Çocukluğumda okuduğum öykülerin üzerimde çok fazla izi kaldı. Bazen insanları asıl birleştiren ya da ayıran şeyin çocukluklarında okudukları ya da okumadıkları öyküler olduğunu düşünürüm. Bazı şeyleri yaşadığımda, bunları zaten çocukluğumda okuduklarımdan biliyor olmam gerektiğini fark ettim. Bunlardan sanırım benim için …

Ölmek üzere olan bir insanın baş ucundaydım. İçimden bir şey söylemek gelmiyordu, sadece üzüntüyle artık iyice sönmüş olan gözlerine bakıyordum. Birden dudaklarının kıpırdadığını gördüm. Söylediklerini duymak için kulağımı yaklaştırdım. “Çocukluğumda babam beni severken ne derdi biliyor musun?” Nefes nefese kalıp …

Zekanın tarihin akışına katkısı, olacak olayları değiştirmek ya da olmayacak olayları oldurabilmek değil, zeka olmasaydı olacak olayları değiştirmek ya da olmayacak olayları oldurabilmektir. Bir göktaşı dünyaya çarpacak şekilde yaklaşıyorsa, bilim adamları bu göktaşının çarpacağını öngörebilir ve yönünü değiştirebilirler. Tarih değişmiş …